Devrimci Çözüm
Kültür ve Sanat Bürosu
BERTOLT BRECHT’İN 102. DOĞUM YILI KUTLANDI.1898’de Almanya’nın küçük bir sanayi kenti olan Augsburg’ta dünyaya gelen Bertolt Brecht’in 102. Doğum yılı, Bulunmaz Tiyatro-İstanbul: Tahir Özçelik Tiyatro Araştırmaları Enstitüsü tarafından kutlandı. İlk olarak söz alan Tiyatro Yönetmeni Hüseyin Hilmi Bulunmaz "Bizim Brecht" başlıklı konuşmasında şunları söyledi: Bertolt Brecht bizimdir çünkü bugün bizler burada Bertolt Brecht’i yaşamını önemsiyoruz, başkaları ise onu bilinçli olarak görmemezlikten geliyorlar. Brecht bizimdir, çünkü Brecht gibi bizde eytişimsel özdekçiyiz ve eytişimsel özdekçi yöntemlerle iş yapıyoruz. Brecht bizimdir, çünkü Brecht gibi bizlerde Komünistiz.
Bertolt Brecht ülkemizde yeterli düzeyde anlaşılmadı. Daha doğrusu ezilenlerin onu anlamaması için ülkemiz küçük-burjuva aydınları ellerinden geleni yaptılar. Örneğin ülkemizin en iyi Almanca çevirmenlerinden Prof. Dr. Ahmet Cemal Brecht’in tiyatro kuramının temel taşlarından biri olan "Yadırgatıcılık etmeni" ni "Yabancılaştırma Etmeni" olarak çevirmiştir. Ülkemiz "Aydın"ları Brecht’in anlaşılmaması için ellerinden geleni yapmaktadırlar ve bu da aslından doğaldır. Çünkü Bertolt Brecht "Aydın’a ve Aydınlanmacılık"a, "Entellektüelizm"e karşıydı. Bulunmaz Tiaytro, Bulunmaz Kültür Merkezi, Emekçi Üniversitesi ve bünyemizde faaliyet gösteren daha başka alan ve birimlerde karşıdır. Bu nedenle Brecht bizimdir."
Konuşmasını bir şiirle bitiren Hüseyin Hilmi Bulunmaz’ın ardından söz alan Tiyatro Sanatçısı ve Eğitmeni Salih İhsan Ustaoğlu’da "Epik Tiyatro" başlıklı konuşmasında şunları söyledi: Brecht yeryüzünde ilk defa bir ideolojiyi sahnelere-sanata taşıyan kişidir. Brecht Diyalektik-Epik tiyatroyu kurmuştur. Bu Tiyatro kuramını oluştururken Marksizmi birebir kullandığı gibi, gördüğü ve bildiği tüm kültürlerden de yaralanmıştır. Bir de Brecht’in pek fazla vurgulanmayan bir yönü daha var, o da şiirleri." Salih İhsan Ustaoğlu konuşmasını Brecht’in şiirlerinden örnekler sunarak bitirdi.
Son olarak "Brecht Şiiri ve Şiirleri" başlığı altında konuşan Volkan Aras’ta şunları ifade etti: Brecht Augsburg’da bir kağıt fabrikası müdürünün oğlu olarak dünyaya geldi. Gençlik yıllarında içinde yaşadığı kent-soylu dünyanın aktörel ölçütlerine başkaldırmak istedi. Fakat bu yıllarda Anarşizan başkaldırılarda bulunan Brecht, henüz "mutluluk sorunsalı"nın toplumsal boyutlarından haberdar değildi ve kentsoylu dünyadan hoşnutsuzluğuna karşın onun "tadını doyasıya çıkarmak" ve "mutlu olmak" istiyordu. Brecht’in ilk şiir kitabı olan "Ev Vaazları"nda bu nedenle bilinçli-toplumsal başkaldırı yoktur.
Brecht bu kitapta içinde yaşadığı kentsoylu dünyayı ve kendini şöyle tanımlar:
Derim: Başka türlü kokan birer hayvan bunlar
Ne çıkar, derim sonra, benim onlardan ne farkım var?...
Brecht bu kitabı nedeniyle yıllarca Anarşist, yıkıcı, mide bulandırıcı vb.isimlerle anılır ve protestan Tanrıbilimci Karl Tieme bu kitabı "Şeytanın Dua Kitabı" olarak adlandırır.
Ama ilk gençlik yılları sonrası toplumsal devinim ve mücadele onu Marksizme-Bilimsel olana götürmüştür. Brecht Marksizmi ve Diyalektiği-Bilimi özümsediği noktada bence Bilimsel Şiirin-Sanatın ilk babasıdır. Brecht tiyatroda eytişimsel özdeği kullandığı gibi, şiirde de öyle yapmıştır. O "Salt Duygu, coşku, heyecan" yerine "Aklı, düşünceyi, bilimsel" olanı savlar. Bu onun duyguları reddettiği anlamına gelmemektedir. Aksine duyguların bilincin süzgeçinden geçmesi gerektiğini söylemiştir böylelikle. Keza bilimsel atılımlarda Brecht’in doğumundan hemen hemen 3-4 yy. önce Kopernik-Brach-Kepler Evreni Teoremleri ile başlamıştır ve Brecht’e kadar sınai-toplumbilim vb. dallarda kullanılmışsa da, sanatlarda ya hiç kullanılmamış ya da çok az kullanılmıştır. Brecht bilimsel sanatı ilk varedenlerdendir ve onun büyüklüğü temel olarak buradan kaynaklanmaktadır.
Birde Brecht’in bir diğer ayırıcı özelliği varki onu vurgulamadan geçemeyeceğiz: O da bizim, Bulunmaz Tiyatro-İstanbul’un yarattığı kuramsal değerler arasında ifade ettiğimiz "Tümel İmge" olgusudur. Brecht’in Eytişimsel Özdekçi Evreninin özeğinde bir imge vardır ve bu tüm şiire yayılır kendini ifade eder. Ya da bir başka deyişle tüm bir şiirinin toplamında ifade ettiği imgedir. Çünkü Brecht’te anlam ve akıl birincildir, onun her şiiri adeta birer felsefi manifestodur."
Volkan Aras’ta konuşmasının ardından Brecht şiirlerinden örnekler sundu ve etkinlik izleyicilerin bu "Doğum Günü Kutlaması" için aldığı pastanın üleşilmesinin ardından son buldu.