Ana Sayfa |
Artik Ortadoguda basli basina bir Kürt siyaseti olusmaya basladi. Kürtler henüz tam anlamiyla devletlesemediler ancak cesitli emperyalist güc merkezlerinin Kürdistan'da celisen politikalari ve Kürtlerin bu karmasik sürecte örgütler bazinda yaptiklari politikalar birbirlerini tümleyerek "Kürt ulusal siyaseti" görünümünü vermekte... Daha önce Türkiye, Iran, Suriye, Irak gibi sömürgeci devletlerin politikalari icinde, onlarla iliski ve celiskileriyle ele alinan Kürt siyaseti, artik kendi basina bir politik güc haline gelmeye basladi. Bunda hic süphesiz Kürdistan gerceginin uzun süredir verilen ulusal kurtulus savaslariyla dost düsman herkese kabul ettirilmis olmasinin ve bu savaslari veren örgütler arasi son dönemde gelisen olumlu iliskilerle yakindan baglantisi vardir. 1995 yili sonlarinda kuzey Irak'ta (Güney Kürdistan'da) PKK ile KDP arasinda baslayan catismalarin ardindan yapilan ateskes sonucu PKK'nin Güney Kürdistan'da varliginin kalicilasmasi ve siyasal etkinliginin artmasi Kürdistan'in bu kücücük parcasinda icinde bulundugumuz dönemde Kürt siyasetinin merkezi haline getirdi. Kürtler güneyi, kuzeyi, batisi ve dogusu ile bir kaynasmayi yasarken elbette bu durum Türkiye ve Amerika'nin bu alandaki cikarlariyla celismeye basladi. Amerika güney Kürdistan üzerinde Iran ve Suriye'nin etkisinin arttigindan "rahatsiz oldugunu" dile getirirken, "PKK 'nin bölge üzerinde herhangi bir rol oynamasina müsade edilmiyecegini" belirtti. Gectigimiz günlerde Güney Kürdistan'da yogun temaslarda bulunan bir Amerikan heyeti ise gecmiste kolayca anlastigi KDP ve YNK ile bu kez nedense bir türlü anlasamadi. Amerikan heyetinin, Türk devletinin talebi dogrultusunda KDP ve YNK 'den PKK'ye karsi savasacaklarina dair bir söz almasi ve bunu anlasma maddesi olarak teyit etmesi mümkün olmadi. Artik bu Kürt örgütleride kolayca emperyalist politikalarin piyonu yapilamiyorlar. Onlar bölgedeki anti-emperyalist gücler ve devletlerle iliskiye ve ittifaka deger veriyorlar. Hic kuskusuz geleneksel Kürt örgütlerinde (KDP-YNK) ortaya cikan bu önemli politik dönüs gecmiste catallanan ve birbiriyle catisma halinde olan Kürt siyasetinin bu durumuna son vermis ve daha bütünlüklü bir görünüm ortaya cikarmistir. 10 aralik 1995'de PKK-KDP ateskesi ardindan Kürt dostluk havasi Güney Kürdistan'da icinde PKK'nin de yer alacagi bir demokratik federasyonu imkan dahiline getirmis bulunuyor. Ancak HAMAS'in Israil'de gerceklestirdigi eylemlerin ardindan Ortadogu'da (Kahire'de) gerceklestirilen terör zirvesi ve zirve ardindan Israil ve Türkiye arasinda gerceklestirilen Askeri isbirligi anlasmasinin hemen ardindan Israil'in Lübnan halkina yönelik gerceklestirdigi katliam ve terörist saldiri ortadoguda yeni bir bloklasma veya saflasma yaratmis durumda. Bir tarafta ABD, Israil ve Türkiye bölge halklarina emperyalist ve terörist bir saldiri cephesi kurarken Türkiye Israil'le yaptigi anlasmanin ardindan güney ve kuzey-bati Kürdistan'in tüm bölgelerine kapsamli askeri saldirilar düzenlemis ve PKK genel sekreterine suikast düzenlemistir. Bölge halklari ve onlarin devrimci anti-emperyalist örgütleriyle, emperyalizm bölgedeki cikarlari önünde engel teskil eden Suriye, Iran gibi ülkelerle arasinda dogal bir yakinlasma gerceklesmistir. Amerikan'in bölgedeki rolünde özellikle Iran ve Türkiye arasinda bir savasi isitmasindan Almanya rahatsizdir. Almanya 6 milyar dolar gibi oldukca yüksek bir dis ticaret iliskisine sahip oldugu Iran üzerinden Ortadogu'da etkinlik kurmak istiyor. Ayrica Amerika'nin Kürt sorunu ile iliskili Ortadogu'daki sinirlarin degismesinden bahsetmesi sadece Almanya'yi degil bölgede ki en büyük müttefiki Türkiye'yi hem rahatsiz ediyor hemde korkutuyor. Iste tüm bu karmasa ve cikar celiskilerinin, catismalarinin icinde Kürt siyaseti ilerletilir, örgütlerarasi dostluk gelistirilirse kazanan Kürtler olacaktir. Tarih Kürtlere, esasta kendi mücadelelerinin ve ödedikleri büyük bedellerin ürünü olarak büyük bir firsat saniyor. Eger bu tarihi firsat ulusal kongre ile tüm Kürdistan'i kucaklayacak bir örgütlülüge ve bölge devrimci örgütleriyle saglam dostluk iliskileri ve ittifaklara kavusturulursa, emperyalizmin bölgedeki oyunlari bozulacak ve Kürdistan devrimi kapisindan bölgesel bir devrime acilis saglanabilecektir. Elbetteki herseyi halklarimizin örgütlülük düzeyi ve usta taktiklerle mücadelesinin gelistirilmesi belirleyecektir.
|