Birlesik Devrimci Gücler Platformu
Plattform der Vereinigten Revolutionären Kräfte
Platforma Hezen Soresgeren Yekgirti DEVRİMCİ BİRLEŞİK GÜÇLERİN KURULUŞ BİLDİRGESİ!Biz PKK, TKP(ML), MLKP, TKP/ML, TDP, DHP, DEVRİMCİ SOL, TKP (Kıvılcım) devrim mücadelesini ilerletmek için, eylem birliğini gerçekleştirmenin heyecanı ve coşkusuyla, halklarımızı selamlıyoruz.
Eylem birliğimizi ifade eden Devrimci Birleşik Güçler;
1- Birbirlerinin bağımsız, ideolojik, siyasi, örgütsel varlığına ve faaliyetlerine saygılıdırlar. Farklılıklarımızın bilincindeyiz. Ancak bu, düşmana karşı somut hedefler temelinde birleşilen noktalarda birlikte yürümenin engeli olamaz.
2- Devrimci Birleşik Güçlerin eylem birliği, mücadelenin ihtiyaçları temelinde her alan ve kesimin somut koşullarına göre biçimlenir. Mücadelenin değişik sahalarının özgüllüklerine göre şekillenir.
3- Devrimci Birleşik Güçler birbirlerine her türlü dayatmayı reddeder. Anlaşma noktalarında beraber yürümeyi, farklılıklarda eylem birliği güçlerinin özgür iradesine saygıyı esas alır.
4- Eylem Birliğimiz, devrimci mücadelenin pratik ihtiyaçlarının hizmetindedir. ”Birlik olsun diye birlik” anlayışını reddeder. Eylem birliği kendi başına amaç değil, devrim mücadelesine katkıda bulunmanın araçlarından biridir. Ne, niçin, nasıl? sorularının dışında bir birlik sadece gösteridir. Eylem birliğimiz somuttur.
Türkiye Cumhuriyeti devleti, halklarımıza karşı topyekün bir savaş sürdürmektedir. Buna karşı çıkmadan demokrat dahi olunamaz. Ezilen Kürt ulusu ve azınlıkların inkarı, emekçilerin azgınca sömürülmesi üzerinde yükselen T.C. rejiminin, Milli Güvenlik Kurulu kumandalı sürdürdüğü Özel Harp gerçeğini her kesim yaşıyor. Bu vahşet üzerinde uzun uzun durmaya gerek yok. Vahşeti onaylamak, sessiz kalmak suçtur.
Varlığı reddedilen, imhaya maruz bırakılan Kürt ulusunun kendi kaderini özgürce tayin etmesi hakkıdır. Bu hakkı gaspeden T.C’nin kendisine dayattığı boyunduruğa baş kaldırması meşrudur. Topyekün haksız savaşa karşı Kürt ulusu ve azınlıkların, Proletarya ve Emekçilerin Ulusal ve Sosyal Kurtuluş Savaşı, haklı bir savaştır. Ulusal, sınıfsal, inanç, cins baskısı T.C. sisteminin gerçekleridir. Haklı savaş dayatılan bu eşitsizlikleri altetmeyi hedefler. Topyekün haksız savaşa boyun eğmek bir insanlık suçudur. Buna karşı kurtuluş için zafere kilitlenmiş bir ruhla, topyekün direniş perspektifiyle yüklenmek acil bir görevdir. Sistemin halklarımıza kesilen krizinin faturasını kabul edemeyiz.
Krize müdahelenin adıdır Devrim. Devrimin ilerletilmesi için ciddi fırsatların olduğu bir coğrafyadayız. Bu fırsatlar bilinçli müdahale olmadan kendi başına devrime götürmez. Fırsatlar gibi ciddi tehlikelerle de yüzyüzeyiz.
Ve yine bunlar bilinçli müdahale dışında göğüslenemez. Bir ABD eyaleti konumundaki T.C., emperyalizm, siyonizm, Kemalizm birlikteliği ile, sadece Türkiye ve Kürdistan halkları için değil, bölge halkları açısından da ciddi bir tehdittir. Emperyalizmin ve özelde ABD emperyalizminin bir karakolu olarak konumlanmış T.C.’nin Güney Kürdistan’a yönelik operasyonları bu gerçeğin dışında kavranamaz.
Devrimci Birleşik Güçler bu durumun bilincinde olarak, T.C’ne karşı mücadeleyi, emperyalizme karşı mücadeleden soyut ele alamazlar. Anti-emperyalist, anti-faşist, anti-şovenist ilkeler eylem birliğimizin harcıdır. Bu perspektifle, her alandaki devrimci muhalefet dinamiklerinin mücadelelerini merkezileştirme, birleşik devrimci eylemini koordine etme ihtiyacına, eylem birliğimiz verilmiş anlamlı bir cevaptır. Askeri bastırma harekatlarıyla sonuç alamayan ve alamayacak olan T.C. rejmi, UNITA örnekli sözde ”sol ” işbirlikçi alternatifler yaratma projeleriyle, devrimci savaşı dejenere etme, saptırmaya çalışmaktadır.
Eylem briliğimiz MGK yedekli ve emperyalist Yeni Dünya Düzeni sözde solculuğunu reddeder. Demokrasi devrimsiz olmaz.
Gerçek demokrasi mücadelesi eylem birliğimizin temel konularından biridir.
Kontrgerilla, mafya, çete T.C. devletine münferit bir sızma değil, devletin karakteristik özelliğidir. Ve sürdürülen topyekün haksız imha savaşının sonuçlarıdır. Haksız savaş tüm egemen sınıf kliklerinin şimdiki durumda üzerinde anlaştıkları konseptir. Nitekim gündeme gelen her bir hükümet, MGK’nin emireri olarak, savaş postallarını giymiştir. Parlamentosu, medyası ve tüm kuruluşlarıyla topyekün haksız savaşın hizmetine göre konumlanma, T.C. devletininin aşikar olan somut bir olgusudur. Sözde hükümet, parlamento, anayasa göstermeliktir. Gerçek anayasaları, Milli Güvenlik Siyaset Belgesidir. İcra Kurulları Genel Kurmaya bağlı kriz masalarıdır. Kanun koyucu ve uygulayıcı Milli Güvenlik Kuruludur. Tüm egemen sınıf klikleri, devletin kaptanı, ordunun belirlediği çerçevede hizaya getirilmişlerdir. Aralarında çıkar çatışmaları mevcuttur. Ancak, resmi Kemalist ideoloji ve bunun üzerinde yükselen devletin temellerinde mutabık kalma kaydıyla! Bu noktada en ufak zorlama, Ordunun ”balans ayar”larıyla ”makul sınır”lara çekilmektedir. 28 Şubat sürecinin anlattığı da buydu. Rant dalaşı, 28 Şubat’la Kemalist yeniden restorasyonu vesilesi haline getirildi. Bunu Ordunun ilericilik bayrağını kaldırması olarak alkışlayanlar MGK kumandasına girmişlerdir. Dayatılan Laik - anti Laik saflaşması ciddi yanılsamalara yol açmaktadır. Eylem Birliğimiz, halklarımızın safları ve alternatifinin devrim ve sosyalizm olduğunu bir kez daha ilan eder. Bu mücadelede daha ileri biçimleri hedefler.
Tüm uluslar için tam hak eşitliğinin, halkların kardeşliğinin, proletarya ve ezilenlerin birliğinin, bağımsızlık-demokrasi ve sosyalizm yoludur devrim. Eylem Birliğimiz bu kavganın hizmetindedir.
• Yaşasın Devrimci Dayanışma!
• Kahrolsun Emperyalizm, Faşizm ve Her Türden Gericilik!
DEVRİMCİ BİRLEŞİK GÜÇLER
(PKK, TKP(ML), MLKP, TKP/ML, TDP, DHP, TKP(Kıvılcım), DEVRİMCİ SOL)
04.06.1998