ULUCANLAR KATLİAMINIM
HESABINI SORACAĞIZ!
"Düşenler devrim için Devrim yolunda vuruşarak düştüler Kalbimize, ruhumuza ve bilincimize gömüldüler...
Onlar; Kurtuluşa kadar savaş şiarını
Devrim yolunda kanlarıyla yazdılar...
Yolumuz devrim yolunda düşenlerin yoludur..." (Mahir ÇAYAN)
26 Eylül 1999 Pazar günü oligarşik diktatörlüğün kolluk kuvvetleri, bomba ve silahları ile cezaevindeki devrimci tutsaklara baskın düzenleyerek yeni bir katliam daha gerçekleştirdiler. Kalabalık olan koğuşlarda yaşam koşullarının olmaması nedeniyle koğuş isteyen ve boş koğuş varken verilmediğinden dolayı bir koğuş işgal eden tutsaklara saldıran devlet, vahşi ve katliamcı yüzünü bir kere daha sergilemiş, bunu gizlemek için de çeşitli spekülasyonlara, karala-malara baş vurmuştur.
Bugün geniş halk yığınları açısından da açığa çıkan bir gerçeklik vardır ve bu gerçeklik iyice belirginleşmiştir de; sömürücülerin çıkarlarını savunmaya yönelik kurulan her devlet, halka karşı örgütlenmiştir ve onun düşmanıdır. Devrimciler ve ezilen halk yığınları bu faşist devleti önceden de tanıyor ve bu katliamlar onun için yeni değilse de, en az diğerleri kadar sıcak olduğunu biliyorlar.
Bu katliamlar halka yabancı gelmiyor; çünkü tarih tüm objektifliği ile her şeye rağmen yaşayan doğayı ve insanı yazmaya devam ediyor.Bu katliamlar halka yabancı gelmiyor; çünkü bu devlet daha dün, doğal afet diye yutturmaya çalıştığı 45 bin kişinin katlini saklayamıyor.
Depremzedelere bir-iki gün ulaşamayan devlet, "cezaevlerinde otoritesini korumak için" tank ve topuyla anında saldırıyor.
Bu katliamlar halka yabancı gelmiyor; daha dün 12 devrimci ölüm oruçlarında ölümsüzleşirken, yenilgisini hazmedemeyen devlet Aralık 1996'da Diyarbakır cezaevinde 10 yurtsever-devrimciyi bugünkü gibi aynı şekilde katlediyordu.
Bu katliamlar halka yabancı gelmiyor; ve biz devrimciler cezaevlerini çetelerine atış poligonu gibi kullandıran, daha sonra halkın tepkisini nötralize etmek için devrimcilere saldıran bu devleti tanıyor ve hatırlıyoruz. Bu devleti, Faşist Mussoii'nin İtalya'sından tanıyoruz,
Bu devleti, Faşist Franko İspanya'sından tanıyor ve hatırlıyoruz,
Bu devleti, Hitler Almanya'sından Auschwitz kampında öldürülen onlarca devrimcinin ve insanın çığlığıyla tanıyor ve hatırlıyoruz.
Bugün bu devlet temiz olduğunu iddia ediyor! Bizler de Boby Sands'ların işkencelerde-ölüm oruçlarında attıkları çığlıkları ödünç alıyor ve haykırıyoruz. Temiz olduğunu iddia ettiğiniz elleriniz, ancak Auschwitz kampında yakılanların yağında yapılan sabunla yıkanmıştır. İşte bu kadar temizsiniz siz! Hepinizi tanıyor ve hatırlıyoruz, 12 Eylül'lerden de tanıyoruz, 12 Martlardan da. Ve sizin efendileriniz Tiranlar nasıl tarihin sayfalarında hak ettikleri yeri almış ve alacaksa;
Sizin cunta artıklarını da yine biz devrimciler kendi ellerimizle tarihin kirli sayfalarına göndereceğimizi tüm dünya halklarına ve ezilenlere haykırıyoruz!
ULUCANLAR KATLİAMININ HESABININ SORACAĞIZ! DEVRİM ŞEHİTLERİ
ÖLÜMSÜZDÜR! KAHROLSUN FAŞİZM YAŞASİN MÜCADELEMİZ!
DEVRİMCİ ÇÖZÜM
Eylül 1999
